TÜM MİDE
AMELİYATLARI

Tüp mide ameliyatı, bariatrik cerrahi kapsamında dünya genelinde en sık gerçekleştirilen cerrahi işlemdir. Ancak, uygulama sırasında dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunmaktadır. Bu detaylar, hastanın konforu ile birlikte operasyonun başarılı olmasını ve uzun vadede istenilen kilo kaybının sağlanmasını doğrudan etkiler. Bu bağlamda, rutin pratiğimizde genellikle ameliyatı 3 port üzerinden gerçekleştiriyoruz, nadiren 4 port kullanıyoruz. Mide diseksiyonuna, midenin sonundan 2-3 cm mesafeden başlayarak, geride kalan mide kıvrımını daraltmadan ve genişleyen üst mide boşluğunun diseksiyonunu yaparak devam ediyoruz. Bunlar, operasyonun başarısını doğrudan etkileyen önemli noktalardır. Gerekli durumlarda dikiş işlemi nedeniyle ameliyat süresi uzayabilse de, ortalama operasyon süresi 20-30 dakika arasındadır. Kısa ameliyat süresi, hastaların ameliyat sonrası dönemde erken mobilizasyonunu sağlar ve böylece kalp, solunum sistemi ve ağrı şikayetlerinin daha az yaşanmasına yardımcı olur.

İZSİZ TÜP MİDE
AMELİYATLARI

Vücut kitle indeksi, vücut şekli ve yapısı ile karaciğer boyutu (karaciğerin çok büyük olmaması ve görüşü engellememesi) dikkate alındığında, daha önce karın ameliyatı geçirmemiş ve estetik kaygıları olan hastalar için tercih edilen bir yöntemdir.Operasyon, göbek deliğinden yapılan 2-3 cm'lik bir kesi ile gerçekleştirilir. Estetik açıdan avantajlarının yanı sıra, bu hastaların ameliyat sonrası çok daha az ağrı hissettiği ve daha hızlı mobilize olduğu gözlemlenmektedir.Kesinin göbek deliğinden yapılması, iz bırakmadan iyileşmesini sağlar. Tek kesili laparoskopik cerrahi, daha az ağrı, maksimum konfor ve minimum iz anlamına gelir.

REVİZYON
AMELİYATLARI

Vücut kitle indeksi, vücut şekli ve yapısı ile karaciğer boyutu (karaciğerin çok büyük olmaması ve görüşü engellememesi) dikkate alındığında, daha önce karın ameliyatı geçirmemiş ve estetik kaygıları olan hastalar için tercih edilen bir yöntemdir.Operasyon, göbek deliğinden yapılan 2-3 cm'lik bir kesi ile gerçekleştirilir. Estetik açıdan avantajlarının yanı sıra, bu hastaların ameliyat sonrası çok daha az ağrı hissettiği ve daha hızlı mobilize olduğu gözlemlenmektedir.Kesinin göbek deliğinden yapılması, iz bırakmadan iyileşmesini sağlar. Tek kesili laparoskopik cerrahi, daha az ağrı, maksimum konfor ve minimum iz anlamına gelir.

GASTRIC BYPASS
AMELİYATLARI

Teknik olarak Mini Gastrik Bypass yöntemini tercih etmemizin en önemli nedenlerinden biri, ameliyat sonrası tüp mide ile benzer kilo kaybı sonuçları sağlaması ve komplikasyon riskinin daha düşük olmasıdır.Bu cerrahi teknik, özellikle diyabet hastalarında ve tüp mide ameliyatı ile yeterli kilo kaybı sağlanamayacağını düşündüğümüz hastalarda daha etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Mini Gastrik Bypass, hem mide hacmini küçültüp hem de bağırsakların belirli bir kısmını devre dışı bırakarak, hastaların besin emilim oranlarını değiştiren bir prosedürdür. Bu yöntem sayesinde, özellikle insülin direnci olan, metabolik sendromu bulunan veya obeziteye bağlı olarak kan şekeri kontrolü sağlamakta zorlanan hastalarda, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, gıda alımını azaltarak ve metabolizmayı etkileyerek hastaların uzun vadede daha sağlıklı bir yaşam tarzına adapte olmalarına olanak tanır. Tüm bu avantajları göz önüne alındığında, Mini Gastrik Bypass, belirli hasta gruplarında hem kilo kaybı hem de metabolik iyileşme açısından güçlü bir alternatif olarak değerlendirilmektedir.